Her oyun bir öğrenme faaliyeti

Her oyun bir öğrenme faaliyeti
Güncelleme:

Oyun oynamak birçok yetişkine göre zaman geçirmekten başka bir şey değildir.

Can sıkıntısına karşı bir araç ya da mızıldanan çocukları mutlu etmenin bir yoludur. Halbuki oyun bundan daha fazlasıdır. Çocuklar oynarken dünyayı öğrenir, başka insanları, kendilerini, hayatı tanırlar. Her oyun bir öğrenme faaliyetidir. Yeni bakış açıları, yetenekler fethetmek, beceriler geliştirmek, problemler çözmek...

Çocukların hayatı daha iyi kavrayabilmesi için oyun ve oyuncağa ihtiyacı vardır. Doğru, iyi ve bol bol oyun oynayabilen çocuklar, günlerini televizyon başında geçiren yaşıtlarına göre genellikle daha neşeli, hayatlarından daha memnun, kendine güvenli, üstelik daha yetkin insanlar olurlar. Oyunun hayatımızın sadece çocukluk yıllarına ait bir öğe olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İnsanda yaşlılıkla birlikte fiziksel ve ruhsal değişimler açığa çıkar. Hastalıklar ve sosyal hayattan uzaklaşma ve yaşlılıkla ortaya çıkan demans (bunama) hastalığı, insanları hayata tutunmak için yeniden oyunlara muhtaç eder. Yaşlı insanlar, "kavramları tanıma, çorap eşleştirme, hangi nesne ne işe yarar, lego aktivitesi, olayları sıralama, hikayenin sonunu getirme, hafıza kartları, hayvanlar ve yavrularını bulma, sesleri ayırt etme, yüzümde nelerim var, sağ el-sol el, organlarım ne işe yarar vb." gibi etkinliklerle yaşlılığın getirdiği sorunları yenmeye çalışır.

Optimist Yayınları'nın çocukların gelişimini ve yeteneklerini desteklemek için 355 oyun içeren 'Haydi Oynayalım' kitabıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 'Demanslı Yıllara Değer Katan Aktiviteler' eseri insan hayatının başıyla sonu arasında oyunun ilginç bir yer kapladığını ortaya çıkarıyor.

İstanbul Darülaceze Müdürlüğü'nün Kayışdağı tesislerinde 132 demanslı yaşlıya hizmet veriliyor. Bu hizmetler bilim adamlarının destek ve katkılarıyla bilimsel bir çerçevede yapılıyor. Editörlüğünü İstanbul Darülaceze Müdürlüğü'nde görevli Dr. Nurullah Yücel'in yaptığı kitapta zihinsel, psikomotor, sanat, spor, müzik, hobi oyun aktivitelerinin aşamaları ve bunların hastalara ne kazandırdığı anlatılıyor. Kitap, her biri dalında uzman Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, Prof. Dr. Işın Baran Kulaksızoğlu, Prof. Dr. Hasan Dursun, Prof. Dr. Rukiye Pınar, Prof. Dr. Ali Seyyar ve diğer uzmanların katkılarıyla hazırlandı.

Cornelia Nitsch ve Prof. Dr. Gerald Hüther tarafından kaleme alınan 'Haydi Oynayalım' kitabında ise hem oyunun neden önemli olduğu anlatılıyor, hem de 355 oyunun nasıl oynanabileceği belirtiliyor. Hangi gelişme aşamasında, hangi yetenek için hangi oyunun oynanması gerektiği ifade ediliyor.

Bir oyunda anne babanın görevi nedir?

Oyunu başlatmak. (Haydi seninle şu oyunu oynayalım.)

Bir çerçeve oluşturmak. (Bu güzel havada bahçede oynamak istemez misin?)

Oyun tıkandıysa ilerlemesine yardımcı olmak; ama hep arka planda kalmak.

Çocuklar oyun oynamak için tanıdığı insanlar arasında, güvende olduğunu hissetmek ister.

Oyun oynarken kendinizi tamamen çocuğunuza adayın, onun fikirlerine uyun.

Çocuklar oyun oynarken başrolde olmak, oyunu yönlendirmek isterler ve öyle de olması gerekir.

Eğer bildiğiniz çok farklı oyun yoksa öğrenmek için araştırma yapın.

Yaşlılar hangi aktiviteleri yapıyor?

Yaşlılar, kavramları tanıma, çorap eşleştirme, hangi nesne ne işe yarar, meyve ve sebzeler, olayları sıralama, günlük işler, zıt kavramlar, sesleri ayırt etme, düğme dikme, ipe boncuk dizme, kesme, parmak boyama, ip dolama, vida sıkma, kule yapma, bebek giydirme, çerçeve süsleme etkinlikleri yapıyorlar. Ayrıca "Kokla çiçeği kokla, ellerimde on parmak, organlarım ne işe yarar, parmaklarım kaç tane, çal kapıyı çal, yüzümde nelerim var, kurbağa kardeş" gibi oyunlar oynuyorlar. Yine egzersizler, müzik, hobi, çiçek toplama, balık tutma, şehri gezme, dini günleri kutlama gibi faaliyetler dikkat çekiyor. Yaşlıların bu etkinliklerle mevcut bilgilerini korumaları, algılarının güçlendirilmesi amaçlanıyor.