Sağlıkla atan bir kalp için 8 öneri

Sağlıkla atan bir kalp için 8 öneri

Vücut için en hayati organların başında gelen kalp sağlığını korumak kaliteli bir yaşamın en önemli koşulları arasında yer alıyor.

Yaşam boyunca ortalama 3 milyar kez çarpan kalbimizi korumak için ise bazı önemli noktalara dikkat etmek gerekiyor. “12-19 Nisan Kalp Haftası”nda Memorial Hizmet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, kalp sağlığı konusunda önerilerde bulundu.

1- Genetik yapınızı inceleyin

Kalp hastalıkları genetik yapı ile yakından ilişkilidir. Eğer kişinin yakın akrabalarında genç yaşta ortaya çıkan bir kalp krizi ya da koroner bypass operasyonu öyküsü var ise bu durumun kendisinde görülme riski de yüksektir. Eğer “Aort Anevrizması adı verilen ana atar damarın genişlemesi durumu ya da kapak hastalıkları var ise bu hastalıkların görülme ihtimalleri de dikkate alınmalıdır. Herhangi bir akrabada nedensiz gelişen bir toplardamar tıkanıklığı ise doğumsal pıhtılaşma bozukluklarına işaret edebilir ve bu rahatsızlık kişide de görülebilir.

2- Gün içinde ne yiyip içtiğinizi gözden geçirin

Sağlıklı beslenmek lezzetten vaz geçmek değildir. Birçok meyve ve sebze içerdiği lifler sayesinde kan dolaşımında bulunan “kötü kolesterol” adı verilen LDL (Low Density Lipoprotein) düzeyinin düşürülmesinde etkilidir. Zeytinyağı kolesterol düzeyinin kontrol edilmesinde etkili bir besindir. Balık ve ceviz, badem gibi bazı kuruyemişler “omega 3” içermektedir. Omega 3 kan dolaşımındaki kötü etkili diğer bir lipid grubu olan “”trigliserid” düzeyinin düşürülmesinde oldukça etkilidir. Yemek pişirme tekniği olarak fırın ve haşlama türleri tercih edilmelidir. Kızartmalardan kaçınılmalıdır çünkü kızartmalar kolesterolü artıran doymuş yağ asitlerini fazlasıyla içerir. Bir besin maddesinin kan şekerini ne kadar kısa sürede yükselttiğinin bir ölçüsü olan “glisemik endeks” kavramı benimsenmelidir. Glisemik endeksi düşük olan gıdalar tüketilmelidir. Kişi bu sayede kısa sürede daha aktif ve zinde olduğunu fark edecektir. Rafine edilmiş karbonhidratlardan kaçınılmalıdır. Makarna, pilav, börek, tatlı gibi gıdalar hem kan şekerini hem de yağa dönüşerek trigliserid düzeyini yükseltir. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği gibi daha az rafine ekmek türleri seçilmelidir. 

3- Alkolden uzak durun

Alkol trigliserid ve şeker düzeyini direk olarak artırır. Alkol yerine bilinç düzeyini daha açık tutacak kahve ve çay gibi içecekleri tüketmek daha faydalıdır. Özellikle yeşil çayın antioksidan özellikleri vardır, bolca tüketilebilir ancak şekere dikkat edilmelidir.

4- Düzenli olarak kalp kontrollerinizi yaptırın

Hiç doktora gitmemiş olmak kişiyi sağlıklı bir insan yapmaz. Unutulmamalıdır ki birçok şeker hastasının tanısı tesadüfen ilk kez doktora başvurduklarında konur. Ancak çoğu kez hastalığın yaptığı organ tahribatı ilerlemiş olur. Birçok kalp hastası ise kolesterol düzeyinin yüksek olduğunu kalp krizi geçirdikten sonra öğrenir. Mevcut bir hastalık yok ise yılda bir kez, şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon problemi var ise en az 6 ayda bir kez doktor kontrolünden geçilmelidir.

5- Sigara ve tütün ürünlerinin bulunduğu ortamlardan uzak durun

Sigara, nargile, puro ve pipo kullanımının kalp ve kan damarları üzerine olan etkileri çok net bir biçimde ortaya konmuştur. Sigara dumanı ciğerlere ulaştığı andan itibaren atardamarların duvarlarında bir kasılma görülür ve tansiyon yükselir. Yavaş etki olarak ise “endotel” adı verilen damar iç yüzey tabakasında kimyasal reaksiyonlar başlar. Bu reaksiyonlar damar iç yüzeyinde çatlaklar oluşmasına ve çeşitli kan hücrelerinin yapışmasına ve damar içindeki akımın bozulmasına sebep olur. Sigara ile savaş genellikle bireysel mücadele ile kazanılamaz. Kişinin eşiniz ve arkadaşları da bu mücadelenin bir parçası olmalı, gerektiği takdirde uzman yardımı alınmalıdır.

6- Bir yürüyüş grubuna katılın

İnsan vücudu dinamik olmak üzere yaratılmış bir organizmadır. Hareket sayesinde kan şekeri ve kolesterol düzeyi düzenlenir. Yürümek en iyi tansiyon ilacıdır. Egzersiz sadece enerji sarf etmeyi değil, günlük stresin azaltılmasını sağlar ve kalp damar sistemine yardımcı olur. Egzersiz vücutta “endorfin” salgılanması için önemlidir. Endorfin, vücudun salgıladığı ve beyine ulaştığında rahatlama ve mutluluk sağlayan bir hormondur. Kişinin daha dingin olmasını sağlar, gündelik stresin etkilerinden kişiyi uzak tutar.

7- Uykunuzdan ödün vermeyin

Uyku vücudun kendisini bakıma aldığı, onardığı ve güç topladığı önemli bir süreçtir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar uyku derinliğinin ve süresinin kalp sağlığı üzerindeki önemini vurgulamaktadır. Uyku problemlerinin bellek üzerinde olumsuz etkileri ve “Alzheimer” gibi hastalıklarla da ilişkilendirilmesi söz konusudur. Eğer kişide uyku problemi var ise, sık uyanıyor ve uyumakta güçlük çekiyorsa, uykuda nefessiz kalma ya da ciddi horlama gibi belirtileri var ise mutlaka bir uzman hekime başvurmalıdır. Kontrol edilemeyen şeker hastalığı ve yüksek tansiyon ataklarının altında yaygın bir uyku problemi olan “uyku apnesi” yatıyor olabilir.

8- Kendiniz ve çevrenizle barışık olun

Herkes günlük yaşamında pek çok kez dengesini bozabilecek olumsuzluklarla karşılaşmaktadır. Bu durumda çözüm odaklı olunmalıdır. Sevgi dolu huzurlu bir ortamda olmak kalp sağlığı için de son derece faydalıdır.

Leyditurk.com