Kadın çalışanlar yurtdışı deneyimi istiyor

Kadın çalışanlar yurtdışı deneyimi istiyor

Kadın Çalışanlar başlıklı raporuna göre, kadınların kariyer istekleri ile işverenlerin sundukları arasındaki uçurum artıyor

Kadınların yüzde 64’ü, yurtdışında çalışma fırsatları sunan işverenleri daha cazip bulduğunu söylerken, birçoğu çalıştıkları işyerinde uluslararası görevlendirmelere seçilme konusunda erkeklerle eşit fırsata sahip olmadığını düşünüyor.

Dünyanın lider denetim, vergi ve danışmanlık şirketi PwC, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle, çalışanların uluslararası çalışma deneyimleri ve bu konuda değişen taleplerini ortaya koymak üzere bir araştırma gerçekleşti. Araştırma sonuçlarından çıkan Modern Mobilite: Kadın Çalışanlar adlı rapora göre kadın çalışanlar, mevcut işyerlerinin sunduğu yurtdışında çalışma imkanlarına erişim konusunda erkeklere göre yüzde 19 oranında daha az eşit şartlara sahip olduğunu düşünüyor.

40 ülkeden 3.937 profesyonelin katılımı ile gerçekleştirilen araştırmanın ilk ayağında 2.285’i kadın, 1.652’si erkek profesyonelle görüşülerek farklı ülkelerde çalışma fırsatlarıyla ilgili beklentileri ve değerlendirmeleri soruldu. PwC araştırmanın ikinci ayağında ise iş dünyasında yurtdışında çalışma olanakları, yetenek yönetimi ve çeşitlilik trendlerini incelemek üzere şirketlerin “küresel mobilite” politikalarından sorumlu 134 yönetici ile anket çalışması gerçekleştirdi.

 Kadın Çalışanlar raporuna göre kadın çalışanların yüzde 64’ü uluslararası deneyim fırsatı sunan şirketlerin, işyeri seçimi ve o işyerinde çalışmaya devam etme kararlarında çok etkili olduğunu vurguluyor. Bu sonuç, PwC’nin 2015 yılında açıkladığı “Y Kuşağı Kadını: Yeni Bir Yetenek Çağı” başlıklı araştırmanın sonuçlarını da destekler nitelikte. 2015 tarihli araştırmaya göre Y kuşağı kadınlarının yüzde 71’i, kariyerleri süresince yurtdışında çalışma deneyimi edinmek istediklerini belirtiyordu.

Kadın çalışanların beklentileri artıyor

Kadınların işyerlerinden yurtdışında çalışma talebi bugüne kadar olmadığı seviyelere yükseldi. Ancak bu talebin gerçek hayatta karşılık bulamadığı da görülüyor. Araştırmaya katılan “küresel mobilite” yöneticilerinin yarısından fazlası (yüzde 57’si) kadın çalışanlarının mobilite gruplarında yeterince temsil edilemediğini söylüyor.

Çok uluslu şirketlerin yüzde 60’ı uluslararası deneyimi gelecekteki liderlik pozisyonları için çalışan yetiştirme yöntemi olarak kullandığını söylerken, kadın çalışanların yurtdışında çalışma olanaklarını artırmak için aktif olarak çalışan yöneticilerin oranı sadece yüzde 22’de kalıyor.

Çocuklu kadınlar da yurtdışında çalışmak istiyor

PwC’nin raporu, çocuklu kadınların yurtdışında çalışmak istemeyeceği ya da kadınların kendilerinden daha fazla kazanan eşlerinin önüne geçmek istemediği için yurtdışında çalışma programlarına girmediği gibi yanlış varsayım ve cinsiyet odaklı basmakalıplara meydan okuyor. Araştırmada uluslararası bir göreve gelmek istediğini belirten çocuklu kadın katılımcıların oranı yüzde 41 olurken, çocuklu erkeklerde bu oran yüzde 40 olarak gerçekleşti. Kariyer sahibi çiftlerde kadınların yüzde 77’si eşinden daha fazla ya da aynı seviyede maaş alan kazanıyor. Eşlerin ikisinin de kariyer sahibi olması, kadın veya erkek fark etmeksizin, yurtdışı çalışma programları konusunda şirketleri zorlayan etkenler arasında öne çıkıyor.

Uluslararası işverenlerin, yurtdışında çalışmaya yönelik programlarını çalışmalarını her iki cinsiyeti de daha fazla kapsayacak şekilde geliştirebilmesi için, veri analitiği teknolojisinden yararlanarak mevcut mobilite tablosu ve daha geniş anlamda işgücü demografisini net bir şekilde görmesi tavsiye ediliyor.

Yurtdışı programına giden kadınlar döndüğünde ne olacağından korkuyor

Araştırmada kadınların uluslararası bir pozisyonu değerlendirirken en çok sıkıntı yaşadığı mesleki endişelere bakıldığında, en önemli dört engelden üçünün, ülkeye geri dönüşle ilgili olduğu görülüyor. Yurtdışı görevi sona erip ülkesine geri dönen kadınların hangi pozisyonlara getirileceğiyle ilgili endişe yüzde 44 oranla, bu sıralamanın başında yer alıyor. Kadınların yüzde 80’i yurtdışı görevlendirme paketlerinde esneklik ve seçenek sunulduğu takdirde, uluslararası mobilite programlarının kendileri için daha cazip hale geleceğini söylüyor.

Araştırmada öne çıkan diğer önemli noktalar şu şekilde:

Katılımcıların yüzde 74’ü (kadın ve erkek), yurtdışı çalışma deneyimini tamamlamak için en uygun zamanın kariyerin ilk altı yılı olduğunu belirtiyor. Ancak şirketlerin yüzde 33’ü çalışanlarına erken dönemde yurtdışında çalışma fırsatı sunmuyor.

Kadınların yüzde 65’i çalıştığı şirketteki yurtdışında çalışma programlarının daha şeffaf olmasını istiyor.

Kadınların yarısından azı (yüzde 49), şirketlerinde başarılı uluslararası görevlendirme deneyimine sahip kadın rol modeli sayısının yeterli olduğuna katılıyor.

Profesyonellerin tercih ettiği görevlendirme yerleri ile sıklıkla sunulan lokasyonlar birbiriyle uyuşmuyor. Kadınların yüzde 48’i ve erkeklerin yüzde 35’i, asla Ortadoğu’ya taşınmayacağını söylüyor. Öte yandan, kadınların yüzde 43’ü ve erkeklerin yüzde 39’u da aynısını Afrika için söylüyor.