Ergenlikte yaşanan sorunlar için tavsiyeler

Ergenlikte yaşanan sorunlar için tavsiyeler
Güncelleme:

Uzman Psikolog Gani Eser, ergenlik döneminde karşılaşılan sorunlar hakkında aileler ve gençler için tavsiyelerde bulundu.

Ergenlik ve orta yaş dönemi bazı yönlerden birbirine benzer. İkisinde de fiziksel değişimler karşısında bocalama ve ayak uyduramama söz konusu olabilir.

İnsanların değişim karşısındaki tutumları kişilik özelliklerini belirler. Kimimiz hemen adapte olur, kimimiz direnir. Uyum sağlayabilenler için yaşam daha kolaydır. Direnç göstermek ise işleri zorlaştırır.

Ergenin bedenindeki değişimler yetişkin olmasının habercisidir. Kelebeğe dönüşen tırtıl misali aynaya baktığında gördüğünden menün olmaz. Oysa bir tırtıl gelişimini sürdürürken sonucu düşünmez;olana izin verir; direnmez.

Kabul görme, onaylanma ve beğenilme ihtiyaçlarımız yaşamımız boyunca sürer. Başkalarının ne dediğinin önemini yitirdiği, ben olma duygusunun, kendi fikirlerinin kabul görmesinin öneminin arttığı ergenlik dönemindeki gençlerin,toplumsal kabullenme ve bir grubun parçası olma ihtiyaçları had safhaya ulaşır.

Hormonlardaki hızlı değişim nedeniyle ruh hallerinde dengesizlik görülmesi doğaldır. Cinsel kimliğin gelişmesi ve merakın artmasıyla birlikte, kendisini toplumsal tabuların, kulaktan dolma fikirlerin arasında bulan ergenin bu dönemi sağlıklı atlatması gelecekteki sosyal ve cinsel hayatının kalitesini belirler.

Ergen ne çocuktur, ne yetişkin. Arada kalmıştır. İlgi ve şefkat beklerken kendisine bir çocuk, fikirlerinin kabul görmesini isterken bir yetişkin gibi davranılmasını ister. Hata yapma özgürlüğü olsun ister her şeyden önce.

Ebeveynlerin tutumu kız ve erkek çocuklar için farklı olmalıdır. Kız çocuklar bedenlerindeki değişim konusunda annelerinden destek almak; cinsellik konusunda doğru bilgilendirilmek ve yetişkin olmanın sorumluluklarını öğrenmek isterler. Bu dönemde babalarından uzaklaşmaları anlayışla karşılanmalıdır.

Erkek çocuklar beden ve seslerindeki değişime ayak uydurmaya çalışırken babalarından destek görmek; cinsel isteklerindeki artışın normal olduğunu, sürecin geçici olduğunu duymak isterler. 

Ebeveynler, kendilerinden destek bekleyen ama bunu doğru ifade edemedikleri için dengesiz davranışlar sergileyen çocuklarına sabırla yaklaşmalı, yaşam deneyimlerinden bahsederek kaygılarını azaltmalıdırlar.

Depresyon, yeme bozuklukları, nevroz, cinsel isteksizlik ve madde bağımlılığının başlama dönemi olabilecek bu dönemi sabırla, anlayışla, sevgi ile geçiren ebeveynler, çocuklarının tüm yaşamını olumlu yönde etkileyecek katkılar sağlarlar.

Kız çocuklarının annelerine düşen sorumluluk daha fazladır. Vajinismus, frijidite gibi rahatsızlıkların kökeni bu dönemde yapılan baskı ve cinselliğin ayıp, korkunç bir olgu olduğuna dair iletilerdir.

Erkek çocukların müstakbel eşlerine yaklaşım biçimleri bu dönemde belirginleştiği için rol model olan babalarına düşen sorumluluk da büyüktür.

Dönemin geçici olduğu ve yetişkin olmak için bu aşamadan geçmenin gerekliliği iyi ifade edilir, doğru bilgilendirme ile merakları giderilir, davranışları sevgi, saygı, yüksek tolerans ve anlayış ile karşılanırsa hem ebeveynler hem gençler için sağlıklı bir ergenlik süreci yaşanacaktır.