Çocuğunuzla inatlaşmayın !

Çocuğunuzla inatlaşmayın !
Güncelleme:

Siz siz olun 2-4 yaş arasındaki çocuğunuzla inatlaşmayın.

İnatlaşma, her yaşta ve her insanda ortaya çıkabilecek bir davranıştır. Çocuklarda inatlaşma özellikle 2-4 yaş arasında görülmektedir.

Çocuklar bu yaşlarda artık kendilerinin varlığına varır ve bağımsızlıklarını ortaya koymak, kendi istedikleri şeyleri yapmak isterler. Kendi benliğinin farkına varan bir çocuk, artık bende varım diyerek; ailesiyle ya da çevresindekilerle her konuda çatışmaya girebilir. Uzmanlara göre; eğer çocuk, inatlaşma sürecine girdiyse, her şeye karşı çıkar bir tutum sergileyebilir. Bazen neyi istediğini bilmeden, sadece karşısındaki kişiyle zıtlaşmak için bile inatlaşabilir. Aslında bu durum, kendi bireyselliğini, bağımsızlığını kazanmak isteyen bir çocuğun, kendi istediğini yaptırmaktan başka bir şey değildir. Fakat bunun farkında olmayan pek çok anne-baba bu dönemde çocuklarıyla gereksiz yere çatışmaya girer. Kendilerini de çocuklarını da yıpratırlar. Ve çocukların gelişiminde doğal bir davranış olan inatlaşma, ebeveyn ve çocuk arasında iletişimsizliğin ya da çocukta özgüven problemlerinin başlangıç noktası olabilir.

Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi Ayşe Işık Kaya, ailelerin çocukların inatlaşmalarına karşı nasıl bir tutum sergileyeceklerinin çok önemli olduğunu söyledi. Ailelerin bu dönemde 'hayır' demeye başlamasıyla çocuğun daha çok inatlaşıp onlardan öğrendiği gibi her şeye 'hayır' demeye başlayacağını kaydetti. Genelde yanlış tutumlar nedeniyle çocukta inatlaşmanın daha da arttığını anlatan Ayşe Işık Kaya, "Bu noktada önemli olan, bunun şiddeti, süresi ve sorunun nasıl çözülebileceğidir. Çocuk, aile tarafından istenmeyen bir davranışı yapmak istediğinde, en iyi yöntem çocuğun dikkatini dağıtmaktır. Bu bir çizgi film, bir kuş, bir kedi, sevdiği bir yiyecek veya oyun vb. herhangi bir şey olabilir. Mesela, çocuğunuz yasakladığınız şeyleri yapmak istediğinde, nazikçe ona yasakladığınız şeyi yeniden hatırlatın ve yapabileceği alternatif bir şey önerin. Eğer çocuk inadından vazgeçmiyorsa yapılacak tek şey anne-babanın; ona uzlaşıcı bir dille yaklaşarak, yapmak istediğinin şu an mümkün olmadığını ve bunun için üzgün olduklarını, onu anladıklarını dile getirmeleri ve kararlı olmaları gerekir. Eğer başta hayır dedikleri bir şeye daha sonra evet derlerde çocuk bir sonraki isteğinde isteği olana kadar inatlaşacaktır. emlisi ona seçenekler sunmaktır. Böylece onu bağımsız bir birey olarak tanıdığınızı, onun kararlarına saygı duyduğunuzu düşünecektir. Kendisiyle ilgili kararları verebildiğini ve onun seçimine öncelik tanındığını düşünerek inatlaşmaktan vazgeçecektir. Siz de makul bir kaç seçenekten birini kabul ettirebildiğiniz için kendinizi rahat hissedeceksiniz. Sunduğunuz seçenekler ne kadar az olursa çocuğunuzun karar verme süresi de o kadar kısa olur. Sunduğunuz seçeneklerin, herhangi birinin seçilmesi durumunda onayladığınız seçenekler olmasına dikkat edin ve tutarlı olun ki, yeniden bir anlaşmazlık yaşamayasınız." dedi.

Çocuğa karşı ebeveynlerin olumsuz bir tutum içine girmemelerini tavsiye eden Ayşe Işık Kaya, çocuğa karşı olumsuz bir tutumla yaklaşılması taktirde çocuğun da ebeveynlere olumsuz bir tutumla yaklaşacağını söyledi. İnatlaşma döneminde olması çocuğa hiç 'hayır' denilmeyeceği anlamına gelmeyeceğinin altını çizen Çocuk Gelişim ve Eğitimcisi Ayşe ışık Kaya şöyle devam etti: "Çocuklar kaç yaşında olursa olsun, hayatının belirli bir düzende olması ve tutarlı kuralların konması, kişilik gelişimlerine katkıda bulunur. Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli şey koyduğunuz kuralların gerekli olduğundan emin olmanız ve bu kuralların gerekçesini kısa, net olarak çocuğa açıklamanız hatta bazı kuralları çocuklarla birlikte koymanızdır. Ev içinde veya dışındaki diğer bireylerin de kurallara uyma konusunda sizin tavrınıza benzer tavırlar sergilemesine de dikkat etmeniz gerekmektedir. Gereksiz konularda da yasaklamalar getirmekten kaçının, çünkü bir süre sonra çocuğunuza çok fazla 'hayır' demeye başlarsınız. Bu da çocuğunuzda, hem bağımsızlığının elinden alındığı, hem de her şeyi yanlış yaptığı hissini uyandırmaya başlar. Negatif cümleler kurmaktan da kaçının. Yapılmasını istediğiniz şeyi olabildiğince pozitif cümleler kullanarak ifade etmeye çalışın.".