En kötü trip erkeklerde!

En kötü trip erkeklerde!
Güncelleme:

Trip deyince akla ilk önce kadınlar geliyor ama...

Zodyaklı, bu hafta, geçen yazısında mercek altına aldığı trip atma davranışının erkek versiyonunu kaleme alıyor. Bundan iki ay önce sitede tanıştığı bir çocuğun kendisine attığı uzun, sessiz ve sıkıcı tribi anlatan Zodyaklı, “yediği tripten çok, yaşadığı can sıkıntısına yandığını” itiraf ediyor.

Günümüzdeki ilişkilerin olmazsa olmazları arasında yer alan trip atma davranışında, genellikle hep kadının şanı ve şöhretinden bahsedilir. Oysaki durum hiç de öyle değildir. Erkekler de insanları çileden çıkaran tripler atabilirler. Hem de kadınlardan çok daha uzun süre, çok daha sessiz ve çok daha sıkıcı bir şekilde! Telefonlara çıkmazlar, mesafe koyarlar, “Ne yaparsan yap, bir daha karışmayacağım, oraya da seninle gelmeyeceğim” diyerek üste çıkarlar, aradığınıza, aramadığınıza, giydiğinize, giymediğinize her şeye kızarlar ve olabildiğince soğuk davranırlar. Erkek tribi çekmeyenler bilmez, onların tribi kadınlarınkinden çok daha şiddetlidir.

İçinde bulunduğumuz yüzyıl boyunca bilinen bütün dergiler, kitaplar, magazinin el attığı her alan kadının anlaşılamaz, karmaşık bir varlık olduğunu öne sürdü. Hâlbuki bu külliyen yalandı! Evet, ne istediğimizi bilmiyoruz ama ne istemediğimiz gayet açık ve netti! O kadar çok ne istediğimizle ilgilenildi ki, işin özünü yüzyıldır çözebilen olmadı. Herhangi bir insanı bırakın herhangi bir canlı bile ne istediğini bilmiyordur ki… Mesela bir çöl tilkisini düşünün, çölde 40 derece sıcakta avına çıkmış, hayvana o gün menüde ne yemek istediğini soruyorsunuz, doğal olarak hayvancağız size çölde ne kadar hayvan varsa sayacaktır. Bu durumda kararsız, ne istediğini bilmeyen, karmaşık olan bu gariban çöl tilkisi midir, sorarım size! Oysa soru, “Ne yemek istemiyorsun?” olsa, hayvanın söyleyeceği tek bir cevap olacaktır: “Çöl sıçanı!” (Umarım böyle bir hayvan vardır.)

Demem o ki biz kadınlar, kafası karışık, çözümlemesi zor varlıklar falan değiliz. Ne istediğimiz konusu biraz geniş bir kavram ama ne istemediğimiz gayet net! Ne istediğini bilen adamlar istiyoruz! Ve hemen şimdi, şu an istiyoruz!

Gel gelelim geçen hafta ucundan dokunduğumuz erkek triplerine. Erkek tribi denen şey, çok fena bir şeymiş öncelikle onu söyleyebilirim. Yani durumu düzeltmek oldukça zor. Bir hata yapıyorsunuz, karşılığında yiyeceğiniz trip belli ama çözümü erkeklerde o kadar uzun ve sessiz ki, yediğim tripten çok, yaşadığım can sıkıntısına yanıyorum.

Bundan galiba iki ay önce sitede dolaşırken, öylesine yazışmaya başladığım bir çocuk vardı. Çocukla aramızda flört ilişkisi dışında bir arkadaşlık oluştu. Çok bayılıyorum ya şu eski sevgilileri dinlemeye… Çocuk başladı eski sevgilisini anlatmaya. Zaten biri bana eski sevgilisini anlattığı, hele uzaklara baka baka anlattığı an, buz gibi soğuyorum adamdan. Hemen arkadaş moduna geçiyorum. Ne yapabilirim ki, “Tatlım sen sabaha kadar bana eski manitanı anlatacaksın ama ben galiba seni öpücem” mi diyeyim? Beyler, rica ediyorum şu eski sevgililerinizle yaşadığınızı zannettiğiniz büyük aşkları flört ettiğiniz kızlara anlatmayın. Gidin sabah ezanıyla çeşmeyi açın, akan suya falan anlatın gözünüzü seveyim!

Her neyse, bu çocuk da bana anlatıyor da anlatıyor. Kendince yaşamış büyük aşkını, kız da bundan artık sıkılmış mı ne yapmışsa ayrılmış. Bu garibim de Yeşilçam filmlerini aratmayan acılar içerisine düşmüş. Ama ne acı… Sanırsın ki, kız Hülya Koçyiğit, bu da Ediz Hun öyle acılar çekiyor. Ben de ezik ezik kıza dönmesi için akıllar veriyorum. Alemin tavşanı ben miyim, bana ne oysa ki! Çocukla iki hafta boyunca her gün yazışmaya başladık. Bir haftanın sonunda artık kızdan bahsetmemeye başladı, bağımlılığından kurtulmuş bir hasta gibi dışarı çıkmaya hazır olduğundan bahsetmeye başladı. Ben de onun sevimli hemşiresi olarak dışarı çıkma teklifini kabul ettim. Fakat sonra unuttum! Biz çocukla sabah kahvaltı için anlaşmıştık fakat ben sabah uyanabileceğimi sandığım saatlerde hala uyuyor olduğum için çocuğu ufaktan ekmiş oldum. Çocukcağız beni beş milyon kez aramış. Hayatım boyunca tanımadığım birinden trip yiyeceğim aklıma gelmezdi. Çocuğu ektiğim için üzüldüm, özürler diliyorum tık yok, hiçbir mesajıma, telefonuma cevap vermiyor. Gerçekten “Helal olsun” dedim, ben olsam dayanamam 2 tane A4 sayfasına sığacak kadar haddini bildirecek maili yazar, üzerine Instagram hesabımdan “Bak, ben çok eğleniyorum. Hahahah” konseptli fotoğraflarımı paylaşırdım.

Erkeklerin tripleri çok sessiz ve sıkıcı. Susuyorlarsa gerçekten asaletlerinden olabilir. Eski ilişkilerim ve babamdan da biliyorum, erkekler trip atarken gerçekten sıkıcı ve sinir bozucu olabiliyorlar. Adam gibi kavga edip ağız dalaşına girmek varken neden bu sessizlik diye insan sormuyor değil.

Neyse iyi haber bu bana trip atan çocuk eski sevgilisiyle barıştı, geçen hafta da evlendiler. Kötü haber ise benim, şimdi bu şehirde sessiz tripleri çeken yeni evli bir kadının çığlıklarını duyabiliyor oluşum!

Leyditurk.com