En çok hangi vitamine ihtiyaç duyarız?

En çok hangi vitamine ihtiyaç duyarız?

Meyve, sebze ve hayvansal besinlerin size sağladığı faydaları hiç düşündünüz mü?

Besinleri tüketirken farkında olmadan vücudumuz için yararlı olanları almış oluyoruz. Aldığımız vitamin ve mineraller ile vücudumuzun ihtiyacını karşılarken, hastalıklara karşı da direnç sağlıyoruz. Vitaminler vücudumuzdaki birçok faaliyeti başlatıp sürdürüyor. Bu vitaminlerin bazılarının öncü maddeleri vücutta bulunuyor ve aktif vitamine dönüştürülerek kullanılıyor. Bazıları ise az miktarda da olsa vücutta sentezlenebiliyor. Ancak insan metabolizması için, doğal olarak vücutta üretilen vitaminler yetersiz kalıyor ve mutlaka dışarıdan sağlanması gerekiyor. Bu nedenle özellikle besinlerle vitamin alımı hayati önem taşıyor. Günlük vitamin ihtiyacını karşılamak, vücut fonksiyonları açısından vazgeçilmez. Vücudun vitamin gereksinimi; yaşa, cinsiyete ve hamilelik gibi etkenlere göre değişiyor. Ancak özellikle bazı temel vitaminlerin eksikliğinde genel hastalıkların görülme oranında artış olabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayça Kaplan, vücudun eksikliğini en çok hissettiği 5 vitamini ve kaynaklarını anlattı.

A VİTAMİNİ

Eksikliğinin belirtileri: A vitamini karaciğerde depolandığı için yetersiz alındığında önce karaciğerdeki depolar azalıyor, ardından kanda miktarı düşüyor. A vitamininin eksikliğinde sıklıkla görme ile ilgili problemler ortaya çıkıyor. Gece körlüğü, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması, gözyaşının yetersiz salgılanması bu sorunlardan bazıları. Ayrıca A vitamini bağışıklık sisteminde de görev aldığı için eksikliğinde halsizlik ortaya çıkabiliyor ve enfeksiyon riski artabiliyor. Uzayan A vitamini eksikliği ise vücutta geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

Kaynakları: Karaciğer, yumurta sarısı, tereyağı gibi hayvansal besinler; koyu yeşil yapraklı, sarı ve turuncu renkli sebzelerde bulunuyor. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve yemek, A vitaminini yeterli miktarda almaya yardımcı oluyor. Gereğinden fazla alınırsa karaciğerde büyüme, ciltte pul pul dökülme, sinir sisteminde bozukluklar, avuç içinde ve ayak tabanlarında renk değişimi, mide bulantısı gibi sonuçlar görülebiliyor.

Emilimini artırmak için: A vitamini yağda çözünen ve yağ aracılığı ile taşınan bir vitamin olduğundan emilim için diyetle alınan yağ miktarı son derece önemli. Eğer yağın sindirimi için pankreastan salgılanan pankreatik enzimler ve safra asidinde herhangi bir problem yoksa diyetle alınan A vitamininin emilim oranı yüzde 80-90’ı buluyor. Bununla birlikte çinko ve E vitamini eksikliği A vitamini metabolizmasını bozabiliyor çünkü bu iki besin A vitamininin emilim, taşınma ve hareketlerinde önemli bir rol oynuyor.

FOLİK ASİT

Eksikliğinin belirtileri: Folik asit azaldığında kan hücrelerinin olgunlaşma süreci bozuluyor. Aynı zamanda hamilelikte vücut için önemi yüzde 50 artış gösteriyor. Eksikliğinde; anne karnındaki bebekte “nöral tüp” adı verilen ve yapı beyin dokusundan başlayıp, boylu boyunca omuriliği de içine alarak aşağı doğru uzanan yapıda sorun olabiliyor. Ayrıca halsizlik, aşırı huzursuzluk, gelişme geriliği, enfeksiyon hastalıklarına karşı direnç düşüklüğü de görülebiliyor.

Kaynakları: Karaciğer ve koyu yeşil yapraklı sebzeler temel kaynakları. Ayrıca enginar, brokoli, pancar, bamya, maya ve kuru baklagiller da folik asidin doğal kaynakları arasında yer alıyor.

Emilimini artırmak için: Folik asit yüksek ısıya duyarlıdır. Bu nedenle bu vitaminden en verimli şekilde faydalanabilmek için özellikle sebzeleri çok yüksek ısıda ve uzun süre pişirmemek gerekiyor.

B12 VİTAMİNİ

Eksikliğinin belirtileri: B12 eksikliğinde ortaya çıkan belirtiler başka pek çok rahatsızlıkta da görülebildiğinden, bu belirtilerin vitamin eksikliğinden kaynaklandığını hemen anlamak mümkün olmayabiliyor. Bu nedenle genellikle teşhisi doğrulamak için kan testi gerekiyor. B12 vitamini eksikliği; beyin ve sinir sisteminde, özellikle ağır ve geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabiliyor. Ayrıca kansızlık, dilin şişmesi veya iltihaplanması, cildin sararması veya solması, kol ve bacaklarda uyuşma ve karıncalanma, halsizlik, unutkanlık, hafıza kaybı ve dikkat dağınıklığı gibi şikayetlerle de belirti verebiliyor.

Kaynakları: Et, süt ürünleri, balık, kabuklu deniz ürünleri gibi hayvansal gıdalar B12 açısından en zengin besinler arasında yer alıyor.

Emilimini artırmak için: Gıdalardan yeterli miktarda B12 vitamini alınsa bile alkol ve sigara kullanımı, doğum kontrol hapları ve bazı ilaçların kullanımı B12 vitaminin emilimini azaltabiliyor. Bu vitamini vücutta en verimli şekilde kullanmak için sağlıklı beslenmek ve doktor kontrolü dışında ilaç kullanmaktan kaçınmak gerekiyor.

C VİTAMİNİ

Eksikliğinin belirtileri: Eksikliğinde diş eti kanamaları, eklemlerde şişme, anemi, demir emiliminin azalması gibi şikayetler görülüyor.

Kaynakları: Turunçgiller, kuşburnu, kivi, çilek, brokoli, kırmızı ve yeşilbiber, kavun, yeşil yapraklı sebzeler, domates, karnabahar ve patates C vitamini açısından en zengin besinler arasında. Kışın günlük tüketilmesi gereken 2-3 adet meyveyi C vitamini yüksek olan portakal, mandalina gibi turunçgillerden tercih etmek özellikle bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor.

Emilimini artırmak için: C vitamini ısıya ve ışığa karşı oldukça duyarlı bir vitamin. Bu nedenle sebzelerin serin bir yerde saklanması C vitamini kaybının azalmasına yardımcı oluyor. Ancak besinleri dondurmak ya da donma noktasına yakın ısılarda saklamak da yine vitamin kayıplarına yol açabiliyor. Besinleri ince doğramak, dilimlemek ya da kıymak da yiyeceklerdeki C vitamini kaybını önemli ölçüde artırıyor. Çünkü sebze ve meyvenin büyük bir yüzeyi havayla, ışıkla veya kaynatılırsa suyla karşı karşıya kalıyor. Bu teması mümkün olduğunca azaltmak için meyve ve sebzelere metal değdirmemek, el ile koparıp fazla bekletmeden tüketmek gerekiyor. Ayrıca meyvelerin kabuklarının soymak da vitamin kayıplarına yol açıyor. Tüm bunlarla birlikte sigara kullanımı, ağır stres ve travma da C vitamini seviyelerini düşürebiliyor.

D VİTAMİNİ

Eksikliğinin belirtileri: D vitamini eksikliğinde öncelikli olarak kemik dokusu etkileniyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, diyabetin ortaya çıkması ve D vitamini arasında da önemli bir ilişki olduğu gösteriyor. Bunun dışında; prostat, meme kanseri, romatoid artrit ve MS gibi otoimmün hastalıkların (bağışıklık sistemi hastalıkları) görülme oranı da D vitamini eksikliği ile artabiliyor.

Kaynakları: Besinlerde limitli olarak bulunan D vitamininin en iyi kaynakları; balık yağı, karaciğer, yumurta sarısı, süt, yosun ve mantar. D vitamini fazla alındığında ise kanda kalsiyumun aşırı yükselmesine neden olabiliyor. Bu da sanılanın aksine osteoporozu (kemik erimesi) engellemediği gibi ilerlemesine bile yol açabiliyor.

Emilimini artırmak için: D vitamininin öncüsü insan vücudunda sentezleniyor ve deride güneş ışığının etkisiyle aktif hale geliyor. Ancak güneş ışığının yetersiz olduğu ülkelerde ve kapalı ofis hayatının daha çok görüldüğü büyük şehirlerde D vitamini gerekli şekilde aktif hale gelemediği için mutlaka besin desteği gerekiyor. Güneş ışığının vücutta tam olarak etkili olabilmesi için vücutta herhangi bir koruyucu krem olmaması gerekiyor. Haftada en az 2 gün 5 dakika ile yarım saat arasında yüz, kollar ve bacaklar açıkta olacak şekilde güneş ışığında kalmak gerekiyor.

B ve C vitamini çabuk tükeniyor

Vitamin eksikliği vitamine göre değişkenlik gösteriyor. A, D, E, K vitaminleri yağda çözülüyor. Yani bu vitaminler emilim sırasında diyet yoluyla alınan yağları kullanıyorlar ve karaciğer ile yağ dokusunda önemli miktarlarda depolanıyorlar. Bu nedenle bu vitaminlerin eksikliklerine çok sık rastlanmıyor ve eksikliğinde meydana gelen hastalıklar kendini çok geç gösterebiliyor. Ancak B ve C vitaminleri suda çözünen ve fazlası idrar ile vücuttan dışarı atılan vitaminler. Bu da eksikliklerinin çok daha çabuk ortaya çıkmasına neden oluyor.