Diyabetle mutlu bir yaşam için öneriler

Diyabetle mutlu bir yaşam için öneriler
Güncelleme:

Toplumda hızla yaygınlaşan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alan diyabet, gerekli önlemler alınmadığında kişiyi psikolojik olarak da hasta edebiliyor.

Diyabetli bireylerde görülen duygusal tepkiler ve uyum güçlükleri, sosyal yaşamı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ancak bu hastalıkla konforlu bir şekilde yaşamak ve günlük aktiviteleri de sorunsuz olarak sürdürmek mümkün olabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Cennet Yıldırım, diyabet hastalarına sağlıklı bir ruh hali için önemli önerilerde bulundu.

Ruhsal sorunlar diyabeti tetikleyebilir

Diyabet, kişinin fizyolojik yapısında birtakım değişikliklere neden olmakla birlikte, ruhsal denge ve uyumunda da bazı sorunlara yol açabilmektedir. Özellikle hasta kişideki kaygı, stres, toplumsal ve sosyal desteğin yetersiz olması, diyabet ile ilgili olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Aynı şekilde ağır strese maruziyet, diyabete yatkınlığı olan kişilerde hastalığın ortaya çıkmasına da yol açabilmektedir. Bazı araştırmalar diyabete neden olan faktörler arasında; yas, travma gibi olayların da yer aldığını göstermektedir.

Hastalık kaygısı sosyal hayatı olumsuz etkiliyor

Diyabetli hastalarda duygusal tepkiler ve uyum güçlükleri sıklıkla görülmektedir. Hastalık belirtileri, komplikasyonlar ve uygulanan tedavilerin yarattığı doğal sıkıntı ile birlikte; geleceğe yönelik endişe, yeterliliğinin kaybedileceği ve başkalarına bağımlı hale gelinebileceği korkuları, beden görünümünün bozulacağına ilişkin kaygılar; hastanın fiziksel, bilişsel ve duygusal işlevlerini ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilmektedir.

Stres kan şekerini yükseltebilir

Diyabet tanısı sebebiyle demoralize olan hastalar; beslenme, tedavi yönetimi ve fiziksel aktivitelere uyum konusunda güçlük çekebilir. Ruhsal durumdaki olumsuz değişiklikler stres hormonlarını artırarak kan şekeri düzeylerinde dengesizlik ve insülin etkisinde azalmaya neden olabilir. Tedaviye rağmen kan şekeri düzenlenmeyen hastalarda, stres ve kaygı önemli bir etkendir.

Kaygı bozukluğu olabilir

Diyabet hastalarında bir diğer dikkat edilmesi gereken sorun, yüksek kaygıdır. Kendine yetememe, bağımsız olamama, organlarında hasar olacağı, çevrenin ve ailenin desteğinin kaybolacağı gibi endişeler sık görülmektedir. Ancak bozukluk düzeyinde olan ile normal duygusal yanıtı birbirinden ayırmak gerekir.

Psikiyatrik hastalıklara yatkınlık görülebilir

Diyabet tanısı alan kişilerde psikiyatrik hastalıklara yatkınlık daha yüksek oranda görülmektedir. Hafif ruhsal sorunlar daha sık görülmekle birlikte, uyum bozukluğu listenin en üst sırasında yer almaktadır. Tedavi gerektirecek psikiyatrik sorunlara bakıldığında ise her 5 diyabet tanılı hastanın birinde bu durum saptanmaktadır. Yapılan çalışmalar özellikle depresyonun diyabet hastalarında 2-3 kat daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır.

Kendinize vakit ayırın, yaşam kalitenize önem verin…

Diyabetik hastalarda yapılması gereken, psikiyatrik bozukluklar oluşmadan önleyici tedbirler almaktır. Ayrıca hastalığı odak noktasından kaldırıp, yaşam alışkanlıklarından birtakım değişikliklere gitmenin de önemli ölçüde faydası olacaktır. İşte bu değişiklikler şu şekilde sıralanabilir:

-Kişi kendini iyi tanımalı, etkilendiği stres yapıcı olayları saptamalı ve bunlara nasıl yanıt vermesi gerektiğinin farkında olmalıdır.

-Stres yapıcı olayların tamamından uzak duramaya büyük özen gösterilmelidir.

-Stresten tamamen uzaklaşmak mümkün olmasa da, özellikle diyabete bağlı oluşabilecek ancak henüz oluşmamış komplikasyonlardan dolayı kaygı duyuluyorsa uygun başa çıkma yöntemleri geliştirmelidir.

-Çevresi ile iyi ilişkiler kurarak, kendisine yakın gördüğü kişilerden destek almalıdır.

-Keyif verici aktivitelere dahil olarak odak noktasını değiştirmelidir.

-Bir hobi edinmek, kısa süreli bir seyahate çıkmak ya da gün içeresinde açık havada yürüyüş yapmak bile diyabetli hastaya iyi gelecektir.

-Sinema, tiyatro veya arkadaş toplantıları gibi kişiyi sosyalleştirecek aktiviteler, kısa süreli de olsa zihinleri olumsuz ve kaygı yaratan düşüncelerden uzaklaştıracaktır.

Bütün bu alınan önlemlere rağmen hastalığa uyum sağlamakta güçlük çekildiği durumlarda psikiyatrik yardım almak uygun olacaktır. Terapi desteği ve gerekli hallerde ilaç tedavisi, bu süreçte hastaların mevcut stres faktörleri ile baş etmelerini kolaylaştıracaktır.