Akıllar pazarında indirim var !

Akıllar pazarında indirim var !

Kriz, şirketlerin danışmanlık taleplerini de daralttı.

Danışmanlık hizmetlerine ayrılan bütçeler kılı kırk yararak harcanıyor. Danışmanlık şirketleriyse ödemelerde farklı yöntemler ve yeni hizmet türleri geliştiriyor

Millet olarak 'erken teşhis' fikrine oldukça yabancıyız. Hastalık iyice ilerleyip hayatımızı çekilmez kılmadıkça doktorun kapısını çalmayı pek sevmeyiz. Sonrası malum; aylarca süren hastane ve doktor ziyaretleri, bitmek bilmeyen ilaçlar ve diplerde sürünen bir hayat standardı... Bu özelliğimizden tıp doktorları kadar şirket doktorları da şikayetçi. Çünkü şirketlerimizin sağlığına da vücudumuz kadar titizleniyoruz. Ekonomi iyi dönemindeyken canımızı çok sıkmayan rahatsızlıklar, kriz dönemlerinde hayati tehlike yaratıyor. İşte o zaman şirket doktorları olarak bildiğimiz danışmanlık şirketlerinin kapısını çalıyoruz. Dünyanın hala altından kalkmakta zorlandığı global krizde de şirketler danışmanların kapılarını çalmaya devam etti. Ancak kısıtlı kaynaklarla hareket etmek zorunda olduklarından bu sefer farklı yöntemler uygulamak zorunda kaldılar.

Krizin bir sonucu olarak şirketler mümkün olduğunca maliyet azaltmaya, krizi en az zararla atlatmaya çalışıyorlar. Bu da yeniden yapılanma sürecinde çalışacakları danışmanlık şirketlerini seçerken daha hassas davranmalarına yol açıyor. Bir anlamda 'kalite testi'nden geçen danışmanlık firmaları da kendilerini yenilemek durumanda kaldı; uzmanlık alanları dışındaki alanlarda da danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Elbette buna bağlı olarak fiyat rekabeti arttı. İş'te İnsan, global krizin danışmanlık sektörünü nasıl etkilediğini araştırdı.

Öncelik krizi yönetmek

Krizin en önemli etkilerinden biri stratejik önceliklerin değişmesi oldu. Bu durum şirketlerin aldıkları danışmanlık hizmetlerinin içeriğini değiştirdi. PricewaterhouseCoopers Danışmanlık Hizmetleri Lideri Orhan Cem, kriz öncesi şirketlerin global ortamda rekabet gücünü artırmaya yönelik bir takım tedbirler aldıklarını söylüyor. Bu tedbirler sonucunda şirketler kurumsal dönüşüm ve değişim programları, toplam kalite, stratejik ve uluslararası yatırımlar, hızlı büyüme stratejileri, teknolojik altyapı ve sistem geliştirme yatırımları, yeni organizasyon modellerinin tasarımı ve İK yetkinliklerinin artırılması gibi konulara öncelik vermişler.

Cem, krizle birlikte şirketlerin önceliklerinin 'ayakta kalmak'' olarak değiştiğine dikkat çekiyor. Hal böyle olunca danışmanlık şirketlerinin hizmet alanlarında da bir değişiklik yaşanmış. Cem'e göre şu anki öncelik krizi yönetmek ve kriz sonrası ortamda rekabetçi olabilmek.

Rekabet daha da zorlaşacak

Peki şirketler kriz döneminde en çok hangi hizmetleri talep ettiler danışmanlardan? Satış her zamankinden daha çok öne çıkıyor bu dönemde. Şirketler sonuçların kısa sürede alınabileceği ürün ve satış kanalı karlılığı istiyor danışmanlardan. Ayrıca müşteri maliyeti ve karlılığı gibi çalışmaları içeren projeler de öne çıkmış durumda. Kurumsal performans ve verimlilik ölçümü, marka etkinliği ile ilgili projelere talebin artığı gözleniyor.

Orhan Cem, değişen eğilimleri şöyle açıklıyor: 'Şirketler karlılıktan ve büyümeden ziyade sermayelerini ve birikmiş kapasitelerini korumayı amaçlıyor. Özellikle sanayi şirketleri verimlilik konusuna odaklanmış durumda. Önümüzdeki dönemde rekabet daha da zorlaşacak. Ayırt edici yetkinlikler yaratılmadığı takdirde hem uluslararası hem de yerel piyasada kayıplar yaşanacak. Bu nedenle krizde stratejik yön arayışları öne çıktı.'

Piyasadaki daralma danışmanlık piyasasında rekabetin artmasına neden olmuş. Bu nedenle danışmanlık şirketleri kendi uzmanlık alanlarının dışında da hizmet veriyor. Bu da doğal olarak fiyatlamaya yansıyor. Orhan Cem'e göre, bu ortamda kaliteli danışmanlara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuluyor: 'Uzman danışmanların yetişmesi için yatırım yapmak gerekiyor. Şirketler yeni işe alımlarla geleceğe yatırım yapmayı ikinci plana attı.'

Yeniden yapılanma projelerine odaklanıyorlar

Şirketler bütçelerini revize ederken danışmanlığa ayırdıkları pay göze batıyor. KPMG Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı ve ortaklarından Memduh özargun da krizde şirketlerin küçülmeye gittiklerini belirterek bunların sonucunda danışmanlık hizmetlerine talebin azaldığını söylüyor.

Öte yandan şirket evlilikleri ve ortaklık projelerinde de azalma yaşandığına dikkat çekiyor özargun. Buna bağlı olarak da finans bazlı danışmanlık hizmetlerine talepte bir yavaşlama var. Özargun'a göre, krizle birlikte beklemeye çekilen sermaye, ortam düzelir düzelmez harekete geçecek. Kriz sona erdiğinde de kurumsal yönetim ilkelerini benimseyip uygulamalarına yansıtan, mali raporlarını düzenli bir şekilde hazırlayan, üreterek, yatırım yaparak büyümeyi benimsemiş şirketler ön plana çıkacak. Dolayısıyla şirketler ciddi bir stratejik hata yapıyorlar.

Özargun, bu dönemde en çok rağbet gören hizmet alanının risk yönetimi alanındaki hizmetler olduğunu söylüyor. Önceliği kriz dönemini en az hasarla atlatmaya veren şirketler, organizasyon yapılarını tekrar gözden geçiriyorlar. Bunun da markalaşma ve Ar - Ge faaliyetlerini öne çıkardığını ifade ediyor özargun.

Klasik danışmanlık cazip değil

Her türlü harcamayı kılı kırk yararak yapan şirketler, danışmanlık hizmeti alırken de paralarının doğru adrese gitmesine dikkat ediyor. Bu yüzden de çalışacakları danışmanları seçerken sıkı bir elemeden geçiriyor.

Ernst & Young Türkiye Genel Müdürü Osman Dinçbaş, şirketlerin kriz yönetiminde etkin yarar sağlayacak çözümler getiren danışmanlık firmalarına başvurdukları, buna karşılık daha klasik anlamda çalışan danışmanların müşterilerinde bir erteleme trendi olduğu görüşünde.

E&Y'nın müşteri sayısında bir azalma olmadığını hatta değişen ihtiyaçlar doğrultusunda daha önce danışman ihtiyacı duymayan şirketlerden talepler almaya başladıklarını anlatıyor Dinçbaş. 'Şirketler belirsizlik ortamında daha önce planladıkları projeleri erteliyorlar. Bazı projelerde de kapsam değişikliğine gidiliyor' diyen Dinçbaş en çok talep gören hizmet türlerini şöyle sıralıyor: 'Kurumsal risk yönetimi, usulsüzlük/ suistimal önleme hizmetleri, tahsilat süreçlerini iyileştirme, müşteri yönetimi, etkin maliyet yapılandırmaları ve stratejik pazar pozisyonu incelemeleri.'

Dönemsel ve proje bazlı çalışanların istihdamı artıyor

İstihdam alanında hizmet veren danışmanlık şirketlerinde ise işe almalarda yaşanan azalmaya bağlı olarak krizin etkisini daha çok hissediliyor. Ancak, dönemsel ve proje bazlı çalışan firmalar için aynı şeyi söylemek mümkün değil.

Randstad Türkiye Operasyon Müdürü Tuğçe Güzelçiftçi, krizin İK alanında hizmet veren danışmanlık şirketlerine etkisine bakıldığında Türkiye'deki yansımaların diğer ülkelerden farklı olduğu görüşünde. Esnek işgücünün yoğun olarak kullanıldığı Avrupa ve Amerika'da şirketlerin kriz başındaki ilk küçülmeyi 'contractor'' diye tabir edilen dönemsel kadrolarda gerçekleştirdiğini anlatan Güzelçiftçi, iyileşme sürecindeyse sürekli kadroları genişletmek yerine, dönemsel kadrolarla süreçlerini yürütme eğilimi gösterdiklerine dikkat çekiyor. Ve ekliyor: 'İşte danışmanlık şirketleri de bu evrede aktif bir şekilde işgücü piyasasına katkı sağladılar.'

Türkiye'de ise dönemsel işgücü kullanımı Avrupa ve Amerika'ya oranla daha az olduğundan süreç aynı sıralamada gerçekleşmemiş. Türkiye'de İK departmanları, işe alımların azalmasıyla istihdam danışmanlığına daha az eğilmişler, buna karşın firmalara hareket imkanı sağlayan dönemsel ve proje bazlı çalışanların istihdamı için de yeni başvuruda bulunmuşlar.

'Yetenek avı' rekabetinin bu dönemde daha da artış gösterdiğini belirten Güzelçiftçi şunları anlatıyor: 'Şirketler katma değer yaratacak yetenekleri kadrolarına dahil etme konusunda daha talepkar oldular. Bu alanda alınacak danışmanlık hizmetlerini geleceğe bir yatırım olarak görüyorlar. Randstad olarak 2008 yılından bu yana kriz sebebiyle işten çıkarma, ücretsiz izin ya da maaş indirimi gibi uygulamalara gitmedik.'

"Mayıstan bu yana güven yükseliyor"

Bazı sektörlerde olduğu gibi danışmanlık sektöründe de baharla birlikte küçük kıpırdanmalar hissediliyor. Msearch Genel Müdürü Ali Midillili, 2008 Kasım ve 2009 Nisan ayları arasındaki altı aylık süreçte danışmanlık firmalarının 'ayakta kalma'' sınavından geçtiklerini vurguluyor. Midillili, mayıs ayından itibaren piyasada güvenin giderek yükseldiğini ancak 2010 yılından önce 2008'deki performansı yakalamanın zor olduğunu düşünenlerden.

Midillili'ye göre, önümüzdeki dönemde yönetim kaynaklarının yeniden değerlendirilmesi, daha nitelikli yöneticilerle daha verimli iş yapabilme modellerinin kurulması gibi hizmetlere talep artacak.

"Hizmet maliyetini optimize etmek için çalışıyoruz"

Danışmanlık firmaları cephesinde durum böyle. Peki bu hizmeti kullananlar ne düşünüyor? Sektörün iyi müşterilerinden Microsoft Türkiye İK politikalarında yetenek yönetimini öne çıkaran şirketlerden. Microsoft Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdürü Belgin Ertam şirketin geleceğe şimdiden hazırlanmasını sağlayacak stratejiler geliştirmeyi, bunu yaparken de kaynakları optimize ederek kullanmayı hedeflediklerini söylüyor. Bu amaçla kriz döneminde uzman danışmanlık şirketleriyle işbirliklerini sürdürmüşler.

Hizmet maliyetini nasıl optimize edecekleri üzerinde çalıştıklarını söyleyen Ertam, danışmanlık hizmeti almadan önce en doğru fiyat aralığında doğru firmaları belirlediklerini söylüyor. Ertam, bordrolama hizmetleri konusunda dış kaynak kullanımına gittiklerini ve bu sayede maliyet avantajı yakaladıklarını da belirtiyor.

'Dış kaynak kullanımından vazgeçtik''

Önceki yıllarda danışmanlık şirketleriyle çok sık çalışmayan Doğuş Otomotiv ise bu yıl geliştirdiği yeni projelerini uygulamaya koymak için danışmanlık almadan, diğer firmalarla işbirliği yaparak sorunu halletmeyi tercih etmiş. Doğuş Otomotiv İnsan Kaynakları Direktörü Ela Kulunyar, geçen yıl ücret yönetimiyle ilgili projede bir firmanın metodolojisini kullanmaya başladıklarını, ücret dönemlerinde nihai uygulamaya geçmeden önce, yapılan çalışmalarla ilgili değerlendirme ve yorumlar için bu firmadan danışmanlık almaya devam ettiklerini belirtiyor.

Krizde öncelik verilen danışmanlık hizmetleri

- Marka etkinliği
- Performans ve verimlilik ölçümü
- Risk yönetimi
- Ar - Ge
- Yeniden yapılanma projeleri

Süleyman Orakçıoğlu / Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı
Hizmet içerikleri değişti

Kriz öncesinde olduğu gibi bu dönemde de danışmanlık şirketleri ile çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle, danışmanlık şirketlerinin raporlarına daha çok önem veriyoruz. Tabi ki bu raporların doğru okunması ve bu raporları kullanma yöntemleri önemli.

Krizle birlikte rekabet de arttığından, daha çok yenilikçi ürünlerin yaratılması ile ilgili tasarım konularında danışmanlık almaya yine devam ettik. Ayrıca, Ar - Ge ve teknoloji alanında daha fazla danışmanlık hizmeti almaya başladık. Bu dönemde yönetim danışmanlığı en çok aldığımız danışmanlık hizmetlerinin başında geliyor.

Ömer Yüngül / Vestel İcra Kurulu Başkanı
Eğitim danışmanlığı önemli hale geldi

Bu dönemde daha stabil duruma geçildiği için, işe alım konusunda aldığımız danışmanlık hizmetlerinde bir azalma oldu. Ama onun dışında dışarıdan aldığımız tüm danışmanlık hizmetlerini almaya devam ediyoruz. Rekabet arttığı için, özellikle pazarlama konusunda alınan eğitim danışmanlığını artırarak devam ettiriyoruz.

Ümit Kiler / Kiler Holding Perakende Grubu Başkanı
Anlaşmalarımız devam ediyor

Bu dönemde genel olarak herkes minimum maliyetle ayakta durmaya çalışıyor. Bu anlamda danışmanlık şirketlerine olan talebin azaldığı bir gerçek. Şirketler bu dönemde daha çok kriz danışmanlığı konusunda danışmanlık hizmeti alıyor. Bizim çalıştığımız danışmanlık şirketleriyle önceden yapmış olduğumuz anlaşmalarımız vardı. Onlar aynı şekilde devam ediyor.

Tayfun Ergün / Amway Türkiye Genel Müdürü
Fiyatları sabit tuttuk

Danışmanlık şirketlerinden hizmet alan bir şirket olarak, bu dönemde de almamız gerektiği zaman hizmet aldık. Ancak, danışmanlık şirketleri ile hizmetin bedeli ile ilgili tekrar görüştük. Daha düşük fiyatlarda ya da geçen yılki fiyatlarda herhangi bir artış yapılmadan anlaşmalarımız yenilendi.

İş'te İnsan / Eylem Aktay