Ayrı uyumak ilişkiyi nasıl etkiler?

Ayrı uyumak ilişkiyi nasıl etkiler?
Güncelleme:

Bazı çiftler aynı yatakta yatarken, bazıları da ayrı odalarda uyuyor. Peki bu ilişkiyi nasıl etkiliyor?

Yapılan bir araştırmaya göre, çiftlerin yüzde 25’i ayrı yataklarda, yüzde 10’u farklı odalarda uyuyor. Ancak bunun bir ilişki problemi olduğunu düşünmeyin, bu sadece kişisel bir karardır.

“Bu birbirimizi sevmediğimiz anlamına gelmiyor” 

Horlama, aşırı hareketli uyuma, farklı ısı tercihleri ya da farklı uyuma/uyanma zamanları eşinizin huzurunu bozabilir. Aynı yatağı paylaşmak, ilişkiye iyi gelen duygusal rahatlık ve yakınlığı kurmaya yardımcı oluyor. Ancak bunu başarmanın tek yolu yan yana uyumak değil. Ayrı uyuyan çiftler, sabah ya da gece birbirine sokulabilir ve sevişebilirler.

Ayrı uyumayı tercih eden ve bunun ilişkilerine nasıl yarar sağladığını paylaşan 12 kişinin görüşleri şöyle:
 
“İkimiz de kendi içine kapanık tipleriz, bu yüzden kendi alanımız olmasını seviyoruz.”

“En başından beri farklı odalarda uyuyoruz. Uyku problemim var ve aşırı hassas uyurum, her şey uyanmama sebep olur. Farklı uyuma/uyanma saatlerimiz var. Ben erken uyuyup geç kalkarım, eşim geç uyur erken kalkar. Kendimize ait yataklarımız olduğunda her şey yolunda oluyor. Daha iyi dinleniyoruz. Hala birbirimize çok sarılıyoruz ve tutkuluyuz.”

“Ciddi bir uyku problemim var ve kocam canavar gibi horluyor.” 

“Genelde birlikte yatakta uzanıp TV izleriz. Uyku vakti geldiğinde, kendi odasına gider. Şimdi, uykuya daldığımda uyuyabiliyorum ve o da sürekli onu dürtmediğim için daha çok uyuyabiliyor.”  

“Daha iyi uyuyoruz.”

“İkizlerimiz var ve onlar iki yıl önce doğduğunda ayrı odalarda uyumaya başladık. Böylece uykunun her dakikası daha değerli ve gerekli hale geldi. Hala buna devam ediyoruz çünkü daha iyi uyuyoruz – ve çok kötü horluyor.” 

“Bizim için en iyi yol bu!”

“Neredeyse 15 yıllık evliliğimizin tamamında kocam ve ben farklı yataklarda uyuduk. Horluyor, bu yüzden ben uyuyamıyorum. Ben uyurken çok dönüyorum ve sert bir yatağımız var, bu yüzden de o uyuyamıyor. Bu, yakın olmadığımız ve birbirimizi sevmediğimiz anlamına gelmiyor. İki kızımız var ve o hala beni heyecanlandırıyor.”

“Kocam geç uyuyup geç kalkar. Ben erken uyuyup erken kalkarım.”

“Ayrı odalarımız var ve bunu seviyoruz. Benimle uyumasını teklif ediyorum ancak kaçınılmaz son olarak kendi odasına geçiyor. Sabah bir bardak çayla yatağına gidiyorum. Buna daha yeni karar verdik ve asla birbirimizi sevmediğimiz anlamına gelmiyor.”

“Canım istediğince okuyup yazabiliyorum.”

“Çalıştığımda erken uyuyup erken kalkıyordum, bu da ikimizin de ayrı alanları olması fikrini bizim için mantıklı kıldı. Emekli olduğumda, kitabımı elimden bırakmaya hazır olana ve tatmin olana kadar okuyabilmeyi dört gözle bekledim. Bu ışıkların açık olması ve tüm gece okuyacağım anlamına geliyorsa, öyle olmalıydı. İkimiz de daha iyi uyuyoruz. Odama çekilip dilediğimce okuyup yazabiliyorum. 16 yıldır evliyiz ve birbirimizi umduğumuzdan daha çok seviyoruz. İkimiz de 60 yaşındayız ve özgürlüğü seviyoruz!”

“Artık birbirimizin horlaması yüzünden tartışmıyoruz!”

“Geçtiğimiz yıldan beri kocam ve ben ayrı yataklarda uyuyoruz ve bu harika! İlişkimiz her zamankinden daha sağlam ve artık birbirimizin horlaması yüzünden tartışmıyoruz!”

“Yatakta başka biri yokken ikimiz de daha iyi uyuyoruz.”

“Uyku ikimiz için de inanılmaz önemli. Evet bu yüzden, aynı odada ayrı yataklarda uyuyoruz. Farklı yatak tercihlerimiz var. O çok hareketli uyur ve uykusu çok derindir ama benim uykum çok hafiftir.Üstüme kalın bir şeyler örterek uyumayı severim, o sevmez. Sonuç olarak ayrı yataklarda çok daha iyi uyuyoruz.”

“Yataklarımız birbirinden çok da uzak değil. Uyanınca sarılmak için onun yatağına atlıyorum. İnsanlara bunun garip geldiğini ve birbirimizi sevmediğimizi düşündüklerini biliyorum, ancak tam tersi!"

“O erken saatlerde çalışıyor, ben ise geç.”

“Şimdiye kadar yaptığım en iyi şey! Çalışma saatlerimiz farklı. Birbirimizin programına saygı duyuyoruz. Benim yatak odam kendi mağaram. Oda kokum ve ısıtıcılı bir yatağım var. Kocam eve geldiğinde benim için ısıtıcısını açıyor. Birbirimize olan aşkımızı anlatan bir yanı yok gibi – aslında bunun tam tersi. Birlikte geçirebileceğimiz çok az vaktimiz oluyor ve yaratıcı olmak zorundayız. Bu arada, ikimiz de bebekler gibi uyuruz.

 “Kendi alanlarımız olmasından gerçekten memnunuz.”

“Son beş yıldır kocam ve ben ayrı odalardayız. İkimiz de daha iyi uyuyoruz! Uyanma saatlerimiz ve ısı tercihlerimiz farklı. Birbirimize tapıyor olsak da, kendi alanımız olmasından oldukça memnunuz.”

"Bu, gerçekten karşındakini düşünmek demek.”

“35 yıldır evliyiz – son 10 yıldır aynı odada ayrı yataklarda uyuyoruz. Tüm gece farklı zamanlarda uyuyup uyanıyoruz. Bir ağrımız olduğunda ya da banyoyu kullanmak istediğimizde çok işe yarıyor. Böylece, çok az uyuduğumuz için her defasında diğerini uyandırmamış oluyoruz. Bu birbirimize olan hislerimizi yansıtmıyor – aslında bu gerçekten karşındakini düşünmek demek. İstediğimizde uyuyabiliyoruz ve tamamen birbirimizi anlıyoruz. Önemli olan şey birlikte olmak. Uzun ve başarılı bir evliliğin anahtarı ayrı yataklar olabilir.”

“Daha dikkatli ve daha mutlu hissediyorum.”

“Uykum çok daha iyi ve daha iyi hissediyorum. Ayrı uyuduğunda, insanların evlilikle alakalı ‘bir problem olmalı’ diye düşündüklerini biliyorum. Ancak dürüst olmak gerekirse, evliliğimiz daha iyi hale geldi. Seninle yaşamayı ve seni seviyorum diyebilmekle birlikte gelen bir olgunluk var. Ancak akşam 9’dan sabah 5’e gerçekten dinlemek istiyorum.”

HT Hayat